Havza Haber Ajansı muhabirinin bildirdiğine göre İran İlim Havzaları Müdürü Ayetullah Ali Rıza Ârafi, Kum’daki Emin Eğitim Kompleksinde düzenlenen Yüksek Fıkıh Eğitim Kompleksi Öğretim Üyeleri Toplantısında yaptığı konuşmada “Rehber’in Kum İlim Havzası’nın yeniden kuruluşunun yüzüncü yıldönümü münasebetiyle gönderdiği mesajın ilk muhatapları bizzat havza yöneticileri ve hocalardır. Doğal olarak havzadaki çeşitli kurum ve grupların da her kademede ciddi sorumlulukları bulunmaktadır.” dedi.
Havzanın Küresel Misyonu ve Çağdaş Dünyanın İhtiyaçlarına Cevap Verme Gerekliliği
Uzmanlar Meclisi Başkanlık Heyeti Üyesi Ayetullah Ârafi gençlik yıllarından beri İslam’ın, İslam İnkılabı’nın ve Ehl-i Beyt’in (a.s) mesajının dünyada yankı bulması konusuna gönül verdiğini belirterek şöyle dedi: “El-Mustafa Üniversitesi’nde takip edilen ideal, İslam düşüncesinin ve Ehl-i Beyt (a.s) öğretilerinin, havza ve İslam İnkılabı’nın aydınlık söylemi olarak tüm dünyada tecelli etmesidir. Her ne kadar pek çok çalışma yapılmış olsa da biz hâlâ yolun başındayız.”
Son yıllarda yaptığı yurt dışı seyahatlerine değinen Ayetullah Ârafi, “Bugünün dünyası İslam’ın ve inkılabın mesajına muhtaçtır; ne kadar çalışsak da azdır. Bu ihtiyaç yalnızca teorik bir gereksinim değil, gerçek bir talep ve özlemdir. Bu da özellikle Kum Havzası ve el-Mustafa topluluğunun omuzlarında bulunan en önemli sorumluluktur.” dedi.
Ayetullah Ârafi, Rehber’in İlim Havzalarına gönderdiği mesaja atıfta bulunarak sözlerini şöyle sürdürdü: “Bugünkü havza başarılıdır, ancak olması gereken düzeyden hâlâ uzaktayız. Fırsat olsa planlar ve programlar hakkında 10 saat boyunca notsuz konuşabilirim; fakat tüm bunlara rağmen henüz gerideyiz.”
Havzanın Tarihî Analizi ve İslam’ın Medeniyet Perspektifi
Ayetullah Ali Rıza Ârafi, Nehcü’l-Belâğa’dan Hz. Peygamber Efendimiz (s.a.a) hakkında bir bölümü okuyarak, Resul-i Ekrem’in nurlu şahsiyetini şu ifadelerle tasvir etti:
“Peygamber (s.a.a), insanlık için öyle kapılar açtı ki, o kapılar O’nun ve O’nun nurunun dışında hiç kimseyle açılmazdı. O Hazret, batılın görkemini yerle bir etti ve sarsılmaz azmiyle hak yolunu insanlığa açtı.”
Daha sonra, Rehber’in son mesajına değinen Ayetullah Ârafi, mesajın içerik eksenlerinden birkaçını tahlil ederek şöyle konuştu: “Bu mesajın en önemli noktalarından biri tarihî bakış ve havzada tarihî yaklaşımın yeniden canlandırılması gerekliliğidir. Bu doğrultuda, Havza Metinleri Merkezinden özlü tarih metinleri hazırlamalarını ve bu metinler temelinde yarışmalar düzenlenmesini istedim.”
Ayetullah Ârafi, bu metinlerin beş bölümden oluşacağını belirtti:
1. Gençlerin tarihi ve modern Batı dünyasının tarihi,
2. Son iki yüzyılda İslam dünyasının tarihi,
3. Son 150 yılda İran tarihi,
4. Havza ve ruhaniyet tarihi, özellikle Kum Havzası’nın son 100 yılı,
5. İslam İnkılabı tarihi.
Ayetullah Ârafi sözlerine şöyle devam etti: “Şii alimler tarihi boyunca birçok iniş çıkış yaşamıştır; ancak genel çizgi hep tekâmül yönünde olmuştur. Takiye dönemlerinden, Aşura sonrası direniş hareketlerine kadar, saf İslam’ın yükselişine tanıklık ettik.”
Ayetullah Ârafi, havza ve Şiîliğin tarihindeki dönüm noktalarına da değinerek şöyle dedi:
“Bağdat’ta Şeyh Müfid (r.a) ve Şeyh Tûsî (r.a) dönemlerinden, Moğol istilası dönemindeki Hâce Nasîrüddîn Tûsî ve Allâme Hillî (r.a) dönemlerine kadar, Ehl-i Beyt (a.s) ilim ve kültür geleneği büyük dönüşümler gerçekleştirmiş; hatta kanlı Moğol iktidarını kültürel bir yapıya dönüştürmüştür.”
Şiî Tarihinde Bin Yıllık Stratejik Bir Dönüm Noktası: İslam İnkılabı
İlim Havzaları Müdürü Ayetullah Ali Rıza Ârafi, İslam İnkılabı’nı havzanın tarihî sürecinde seçkin bir dönüm noktası olarak nitelendirerek şöyle dedi: “İmam Humeynî’nin (r.a) önderliğinde ve Kum’da gerçekleşen İslam İnkılabı, önceki tüm dönemlerden farklıydı. Geçmişte toplumsal ve siyasal değişimlere yol açan çeşitli hareket ve direnişler yaşanmıştı; ancak İslam İnkılabı, bin yıllık dengeleri değiştirdi ve Şiîliğin tarih boyunca biriktirdiği tüm ilmî, manevî ve kültürel birikimi tek bir noktada topladı.”
Ayetullah Ârafi, bu sürecin devamında el-Mustafa Üniversitesi’nin önemli bir rol oynadığını vurgulayarak şunları ekledi: “Ehl-i Beyt (a.s) öğretilerini bütün dünyaya tanıtmak, el-Mustafa’nın asli misyonudur. Bu tarihî yaklaşım, havzanın gelecekteki dönüşümlerine yön verecek ve yeni bir dönemin temellerini atacaktır.”
Ayetullah Ali Rıza Ârafi, konuşmasının devamında medeniyet kimliğinin, Rehber’in mesajındaki en önemli eksenlerden biri olduğunu belirterek şöyle dedi:
“Medeniyet perspektifi, dinin yüzeysel yorumlarının tam karşısındadır. İslam, birbirinden kopuk hükümler bütünü değildir; aynı zamanda insanlığın ilmî ilerlemelerini inkâr eden bir din de değildir. İslam, köklü bir düşünce sistemi ve canlı bir ağaç gibidir; özünü koruyarak zamanın şartlarına uygun şekilde dönüşebilir.”
İlim Havzaları Yüksek Konseyi Üyesi olan Ayetullah Ârafi sözlerini şöyle sürdürdü:
“Modern Batı medeniyeti, maddî felsefeyle başladı ve bugünün insanına yönelik bir ‘yazılım’ üretti. Bu yazılımın aklî, ölçülü ve cesur bir bakışla eleştirilip yeniden değerlendirilmesi gerekir. Bu görev, Ehl-i Beyt (a.s) öğretilerine dayanarak yeni bir medeniyet yazılımı sunmakla yükümlü olan ilim havzalarına düşmektedir.”
Kapsamlı ve Uluslararası Âlimler Yetiştirmenin Gerekliliği
Ayetullah Ârafi, sözlerinin devamında Yüksek Fıkıh Eğitim Kompleksi’nin kuruluşundan itibaren havzanın köklü geleneklerini, yenilikçi ve uluslararası bir bakışla birleştiren bir merkez olduğunu belirterek şöyle konuştu: “Bu komplekste köklü, derinlikli ve çok yönlü âlimler yetiştirmek, büyük bir kazanımdır ve bu çizgi devam etmelidir.”
Ayetullah Ârafi, günümüzün ihtiyaçlarına işaret ederek şunları ekledi:
“Bugün dünyanın her yerinde, köklü bir ilmî geçmişe sahip, fıkıh, kelâm ve tefsir alanlarında yetkin; aynı zamanda farklı düşünce akımlarıyla diyalog kurma kabiliyetine sahip âlimlere ihtiyaç vardır. Dünyanın dört bir yanına dağılmış 50 ila 70 bin Câmi‘atu’l-Mustafâ mezunu, havzanın evrensel etkisinin açık bir göstergesidir.”
Konuşmasının sonunda Ayetullah Ârafi şu vurguyu yaptı: “Artık yeni bir atılıma ihtiyaç var; kapsamlı bilgiye sahip, hem düşünsel hem ictihadî rehberlik yapabilecek küresel düzeyde âlimler yetiştirmeliyiz. Bu büyük sorumluluk, siz değerli hocalar ve bu merkezin öğrencilerinin omuzlarındadır.”
yorumunuz